Almanya’da Hochdeutsch, Türkiye’de öğretilen İstanbul Türkçesi yada TRT Türkçesi’ne benzetilebilir. Günümüzde evrensel bir dil arayışı içindeyken, Almanya’da bile tamamen ortak bir dil kullanılmıyor.
Coğrafi konum, etnik yapı ve kültürel farklılıklar benzer halde faktörler, günlük kullandığımız dili etkiliyor. Süre içinde dildeki bu değişimler, çeşitli lehçe ve aksanları yaratıyor. Ulusal dili bir ağaç olarak düşünürsek, lehçeler bu ağacın dallarıdır.
Eğitim kurumları, coğrafi konum, etnik yapı ve kültürel farklılıklardaki bu ayrımları azaltmak ve dili ölçüm etmek için dilin en temel halini öğretiyor.
Bu makalede Hochdeutsch (Standart Almanca) üzerine odaklanacağız. Hangi Alman bölgelerinde konuşulur, diğeri lehçelerle farkları, öğrenmenin önemi ve tarihçesi benzer halde mevzuları ele alacağız.
Hochdeutsch nedir ve temeli neye dayanır?
Eğer bir Alman’a bu suali sorsanız, ‘Dialektsiz ve gramer hatasız Almanca’ derler. Türkçede ‘dialekt’ kelimesi ağız yada lehçe anlamına gelir. Kısacası, argo ve hatalardan uzak, Almanca’nın en temiz ve doğru kullanıldığı halidir Hochdeutsch.
Almanca’nın 50 ile 250 içinde değişen lehçeleri var. Dilbilimcilere bakılırsa ortak dil olan Hochdeutsch’un zamanı, Orta Çağ’a, Martin Luther’in İncil’i Latince’den Almancaya çevirilmiş olduğu sıradaki mütevazi lehçeye dayanıyor. O zamanlar Alman lehçeleri içinde büyük farklar vardı ve Luther, anlaşılabilir bir Almanca yaratmak istiyordu. Bu yüzden Hochdeutsch ortaya çıktı. Yalnız Hochdeutsch, süre içinde değişikliklere uğradı.
Hangi bölgelerde kullanılır?
Almanya ortak kabul edilen bu lehçe, bir oldukça süre Almanya’nın şimal bölgelerinde konuşulur. Yalnız, her şehirde aynı şekilde kullanılmadığı için bu mevzu birazcık tartışmalıdır. Örnek olarak, Hannover’de sıkça konuşulmuş olduğundan kimi süre bu bölgeyle özdeşleştirilir. Fakat Hannover’in kendi lehçesi olan Hannöversch’i de unutmamak lazım. Netice olarak, Almanya’nın şimal ve kuzeybatısında bulunan kentlerinde Hochdeutsch lehçesini ülke geneline bakılırsa daha sık duyabileceğinizi söyleyebiliriz.
Diğeri lehçelerden farkı nedir?
Hochdeutsch’u gerçek Almanca yerine bir ortak dil olarak görmek daha doğru. Farkları anlamak için örnekler verelim. Örnek olarak Türkiye’de simide İzmir’de gevrek, ya da incire yemiş denir. İngilizcede cookie ve biscuit, fried potatoes ve chips farklılıkları da benzerdir. Almancada da bu şekilde farklar var. Örnek olarak, ‘kız’ kelimesi Alman lehçelerinde şu şekilde değişmiş olur:
- Hochdeutsch: mädchen (Almanya genelinde)
- Sachwäbisch: mädle (Swabia’da)
- Oberdeutsch: maidle (Bavyera’nın güneyinde)
- Österreichisch: maderl (Avusturya’da)
- Niederdeutsch: mäken (Almanya’nın kuzeyinde ve Hollanda’nın batısında)
- Berlinisch: meechen (Berlin’de)
- Bairisch: mädel (Bavyera ve Avusturya’da)”
Almancada kimi süre standart söyleniş, yazılı haliyle tam olarak örtüşmeyebilir. Örnek olarak ‘vierzig’ (kırk) kelimesinin standart telaffuzunda sonunda kısa ‘i’ ve ‘ch’ var ve ‘virzich’ benzer halde söylenir. Fakat bazı lehçelerde bu kelime yazıldığı benzer halde, sonunda uzun ‘i’ ve ‘g’ ile söyleniş edilir. Bu durumu göz önüne alırsak, Hochdeutsch’un diğeri lehçelerden daha doğru bulunduğunu söylemek yanıltıcı olabilir.
Hochdeutsch öğrenmek
Almanya’nın Fransa benzer halde katı gramer ve söyleniş kuralları yok. Yalnız medya, politika, eğitim ve resmi işlerde bir oldukça süre Hochdeutsch kullanılır. Her insanoğlunun bu dili konuştuğunu söyleyemeyiz fakat hem yöresel dil hem de Hochdeutsch bilmek önemli. Almanca öğrenme ile ilgili yazılarımıza göz atın; hatta evinizden Almanca öğrenmek mümkün, fakat birazcık süre alabilir.
Ortak lehçe ihtiyacı neye dayanır?
Dilin toplumu bir arada tutan önemli bir parçası bulunduğunu ve farklılıkların güzelliğini kabul ediyoruz. Bununla beraber ortak bir dilin önemi de büyük. Hochdeutsch, Almanya’daki değişik lehçeleri konuşan insanoğlu içinde yazışma oluşturmayı sağlar ve Almanca konuşan herkesi birleştirir.
Yeni bir dil öğrenirken, bilhassa Almanca benzer halde, genel kurallara uymanın hayatınızı kolaylaştıracağını dikkatsizlik etmeyin. Almanya’nın herhangi bir yerinde yaşasanız bile, Hochdeutsch öğrenmenizi ve kullanmanızı, bununla birlikte yöresel lehçeyi anlamanızı tavsiye ederiz.
Hochdeutsch ve Baden-Württemberg
Baden-Württemberg eyaletinin sloganı “Wir können alles. Außer Hochdeutsch” doğrusu “Her şeyi yapabiliriz, Hochdeutsch (konuşmak / anlamak) haricinde”. Bu çarpıcı söz, eyaletin Hochdeutsch mevzusundaki zorluklarını mizahi bir üslupla ifade ederken, bununla birlikte eyaletin kendine özgü özelliklerini de vurguluyor.

University of Hohenheim tarafınca meydana getirilen bir araştırmaya bakılırsa bu çarpıcı söz, Almanya’daki eyaletler içinde en oldukça malum sloganlardan biri. Araştırmaya katılanların averaj %70’i bu sloganı minimum bir kez duymuş. Bu çarpıcı söz, Baden-Württemberg’in hem kendine özgü karakterini hem de genel bilinirliğini artıran etkili bir pazarlama stratejisi örneğidir.