(*10*)
Şatoların anavatanı diyebileceğimiz kadar onlarla özdeşleşen bir ülke Almanya. Fazlaca sayıda şatosu olan Almanya’da yamaçlar, dağlar, dereye bakan bir oldukça tepe bu gizemli, fantastik ve büyüleyici nostaljik yapılarla dolu. Almanya’daki şatolar bir tek görünümleri, mimarileri ve çarpıcı manzaralarıyla değil tarihte edindikleri yerle de ayrı bir çekicilik kazanıyor. İmparatorlar, krallar, derebeyler, kontlar, dükler derken bilhassa Avrupa’nın tarihini şekillendiren birçok olay da şatolarda ve bu şatoların çevresinde meydana gelmiştir.
İnsanları süre yolculuğuna çıkaran şatolar kültür turizmine büyük katkı sağlıyor. Almanya’da yaşıyorsanız ya da ülkeye bigün yolunuz düşerse siz de şatoları ziyaret edebilir, kendinizi zamanı ve masalsı bir serüvenin içinde bulabilirsiniz. En güzel ve tesirinde bırakan Almanya’daki en iyi 10 şato bu yazımızda sizlerle.
1. Neuschwanstein Şatosu – Almanya’daki şatolar içinde bir inci(*10*)
Kuğu şeklinde bembeyaz olan Neuschwanstein Şatosu doğaüstü vakalara, masallara düşkünlüğü ve birazcık da deliliğiyle tanınan Bavyera Kralı II.Ludwig tarafınca yaptırılmış. Alışkın olunanın haricinde müdafa amaçlı inşa edilmemiş, daha fazlaca zevk ve romantizm ürünü. Çevresindeki naturel güzelliklerle de görkemli bir halde bütünleşen şato günümüzde bir müze olarak hizmet veriyor. 19. yüzyıldan kalma Romanesque Revival tarza haiz şato, bazı Disney filmlerine de esin deposu olmuş. Yapı, bununla birlikte Almanya’nın en fazlaca fotoğrafı çekilen ve ziyaret edilen şatolarından biri. Neuschwanstein Şatosu’ni ziyaret etmeden ilkin (*10*) bakarak zamanı ile ilgili detaylı data almanızı ve ziyaret saatlerini denetim etmenizi öneriyoruz.
2. Schwerin Şatosu(*10*)
Müze ve parlamento binası olarak kullanılan Schwerin Şatosu kendisiyle aynı adı taşıyan gölün üstündeki küçük bir adada bulunuyor. Mecklenburg/Mecklenburg Schwerin düklerinin himayesinde kalan şatonun temelleri ise 10. yüzyıla dayanıyor. Şatonun cenneti çağrıştıran bahçeleri ve etrafındaki gölün rahat ve büyüleyici ambiyansı muhtemelen sizi de içine çekecek.
3. Eltz Şatosu(*10*)
Orta Çağ şatolarının masal kitaplarından fırlamış görüntüleri sizi de büyülüyorsa listede ziyaret edebileceğiniz en güzel yerlerden biri Eltz Şatosu. Almanya’daki şatolar sıralamamızın başlarında gelen Eltz Şatosu, geniş bir kayalığın üstünde yükselen şato çevresinden akan Elzbach Çayı ve etrafındaki yemyeşil doğa ortamıyla çarpıcı bir manzaraya da haiz. 16. yüzyıl ortalarında tamamlanmış ve savunma-güvenlik amacıyla inşa ettirilmiş; günümüzde hâlâ Eltz aile üyelerine ev sahipliği yapıyor. Ek olarak şatodaki müze ve kıymetli koleksiyonlar da halkın ziyaretine açık.
4. Cochem Şatosu(*10*)
Gezmesi en keyifli, en popüler Alman şatoları içinde Cochem de içeriyor. Cochem Şatosu Moselle Nehri’ni 100 metre tepeden gören konumu ve çevresindeki tüm diğeri güzelliklerle bakmaya doyamayacağınız bir tabloya benziyor. Temelleri MS 1000’li yıllara dayanan şato Fransa işgalinin arkasından uzun bir süre harabe halinde kalmış ve 19. yüzyılda tekrardan inşa edilmiş. Neo-Gotik tarzıyla ihtişamlı bir görünümü olan şatoda rivayete nazaran bir zamanlar aynı anda tam 40.000 şövalye kalmış. Kaleyi turlara katılarak doya doya gezip dolaşabilirsiniz.
5. Hohenzollern Şatosu(*10*)
Stuttgart’ın birazcık haricinde, bir dağ tepesinde bulunan Hohenzollern Şatosu, Almanya’daki şatolar içinde en gizemli görünen şatolardan biri. Bakmış olduğunuzda o tepede neler olduğuna dair içinizde güçlü bir merak duygusu oluşması son aşama ihtimaller içinde. Orijinal hali 11. yüzyılda inşa edilmiş olmasına rağmen şato Prusya Kralı IV.Fredrich William tarafınca 19. yüzyılda tekrardan yaptırılmış. Hohnzeller ailesinin/atalarının evi olan şato günümüzde İngiliz Neo-Gotik yoldam mimarinin görkemli güzelliğini de yansıtıyor. Şato halkın ziyaretine açık, hususi şahsa ilişkin ve içinde bir müze bulunuyor.
6. Lichtenstein Şatosu(*10*)
Dik yamaçlardaki şatoların birazcık ürkütücü fakat aynı oranda büyüleyici görünümleri sizi de etkiliyorsa Lichtenstein Şatosu tam size nazaran! Svabya Alpleri’nin kıyısında, Honau Kasabası civarlarında bulunan şato küçük ufak küçük ufak küçük bir ihtimal birazcık küçük fakat görülmeye kıymet. En fazlaca ziyaret edilen Almanya şatoları arasındaki bu zamanı yapı 14. yüzyılı tam anlamıyla yansıtan bir Orta Çağ mirası. Günümüzde müze olarak ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Müzede tablolar, Orta Çağ’dan kalan silahlar, renkli cam eserler, mobilyalar ve daha birçok zamanı yapıt sergileniyor.
7. Löwenburg Şatosu(*10*)
Masalsı duygusal bir atmosfere haiz şatolardan bir diğeri de Lowenburg Şatosu. 18. yüzyıl şatosunu ziyaret etmek bir oldukça kişiye bir masala dahil olmuş şeklinde hissettiriyor. Wilhelmshöhe’deki Kassel parkının içinde ayrı bir dünyaya aitmiş şeklinde duran şatoda William IX’un mezarının olduğu küçük bir şapel ve müze içeriyor. Ek olarak şatoda III.Napolyon’un tutsak edilmiş olduğu de söyleniyor.
8. Altena Şatosu(*10*)
(*10*)
Günümüzde otel ve bununla birlikte müze olarak kullanılan Altena Şatosu, Almanya’daki şatolar içinde en eskilerinden biri. Zamanı 1100’lü yıllara kadar uzanıyor. Berg kontları tarafınca hanedan evi ve bir yamaç şatosu olarak yaptırılan Altena Şatosu bilhassa hava karardığında birazcık ürkütücü bir çehreye bürünüyor. Sivri kuleleri ve yüksek duvarlarıyla filmlere esin olabilecek kadar tesirinde bırakan bir yapı olan şatoda dolaşmak hayatınızın en heyecanlı turlarından biri haline gelebilir.
9. Braunfels Şatosu(*10*)
Dünyadaki en meşhur Almanya şatoları içinde bulunan Braunfels Şatosu 13. yüzyıldan kalma. 800 yıldan fazla içinde Soms kontları yaşamış ve günümüzde de şato hâlâ aynı aileye ev sahipliği yapıyor. Şatonun kışın da ziyaret edilebilmesi en büyük artılarından biri. Hem de opera, bazı sahne ve sanat etkinlikleri de burada düzenleniyor. Önceleri Barok tarzda olmasına rağmen günümüzde Neo-Gotik görünüme kavuşan şatoda seramik, mücevher, tabanca vb. çeşitli koleksiyonlar da sergileniyor.
10. Moyland Şatosu – Almanya şatoları arasındaki “Güzel Ülke”(*10*)
Kleve bölgesinde Bedburg-Hau’da bulunan Moyland Şatosu isim olarak “Güzel Ülke” anlamına geliyor. Eskiden bir çiftlik olan bina 14. yüzyılda Roland Von Hagedorn tarafınca Gotik bir kale olarak inşa edildi. Neo-Gotik tarzında hendeklerle çevrili şatoda kafe, kütüphane, çeşitli etkinlik ve konserlerin gerçekleştirildiği bir salon da içeriyor. Ek olarak Joseph Beuys’a ilişkin 5000 parça sanat eserinin sergilendiği bir müzeye, 19-20. yüzyıllara ilişkin çeşitli sergi ve koleksiyonlara da ev sahipliği yapıyor.
BONUS: Heidelberg Kalesi(*10*)
(*10*)
İtiraf etmemiz gerek, bu şatoyu ya da kaleyi bir takipçimizin “kesinlikle olması gerekiyor” mesajıyla buraya ekliyoruz bundan dolayı kendisi hakikaten fazlaca haklı: Heidelberg Kalesi, Almanya’nın en güzel şatolarından birisi.
Heidelberg şehrinin 300 metre yukarısındaki tepede nefes kesici Heidelberg Kalesi yer almıştır. Kale, gelişigüzel bir görünümle bir araya getirilmiş birçok binadan oluşuyor ve her bina Alman mimarisinin değişik bir sürecini vurgulamaktadır. Kalenin neredeyse şehrin kendisi kadar eski bir zamanı var. Kalenin ilk bölümleri 1300 civarında inşa edilmiş, yalnız Prens Ruprecht III (1398 – 1410) döneminde kale kraliyet ikametgahı olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Peki sizin Almanya’da en beğendiğiniz şato hangisi? Yorumlara yazın, birlikte konuşalım. Ek olarak yazışma bölümünden bizlere yazın ve Almanya’da seyahat mevzusunda başka bilmek istediklerinizi sizin için araştıralım.
(*10*)