Alman Anayasası’nın 20. maddesi Almanya’yı “demokratik ve toplumsal bir federal devlet” olarak tanımlar. Bu tanımdaki “toplumsal” terimi, Almanya’nın toplumsal devlet ilkesine ne kadar önem verdiğini gösterir.
Sosyal devlet yapısı, gelişmiş demokrasilerde yaygın bir kalite olup, vatandaşlarının eğitim, esenlik, barınma benzer şekilde temel gereksinimlerine erişimini kolaylaştırır, toplumsal güvenlik sunar, toplumsal risklere karşı koruma sağlar ve gelir güvencesi verir.
Almanya, toplumsal hizmetler ve yardımlar açısından dünya genelinde en geniş imkanlara haiz ülkeler arasındadır ve devlet bütçesinden toplumsal harcamalara önemli oranda kaynak ayıran bir ülkedir.
Almanya’da toplumsal devletin sunmuş olduğu avantajlar ve toplumsal yardım seçeneklerine baktığımızda, karşımıza şunlar çıkıyor:
- Çalışanlar yasal olarak yılda 30 güne kadar dinlence hakkına haizdir.
- Emek verme koşulları yasalarla güvence altına alınmıştır ve işten çıkarılma süreci oldukça katıdır.
- Ebeveynler, çocuk doğumunda 14 aya kadar işe gitmeksizin maaş alma hakkına haizdir.
- Hamile çalışanların işten çıkarılması yasaktır.
- Çocuk başına devlet tarafınca çocuk parası (Kindergeld) verilmektedir.
Almanya’da toplumsal devlet anlayışının geçmişine girmeden ilkin, bu yapının sunmuş olduğu temel avantajları ve toplumsal yardım seçeneklerini göz önünde bulundurmak, Almanya’da yaşamanın ne denli avantajlı bulunduğunu anlamamıza destek sunar.
Sosyal devletin kökenleri
Almanya’nın toplumsal devlet yapısını kavrayabilmek için zamanı sürecine bakmak önemli. Sosyal devlet olma yolunda ilk adımları atan ülke olarak Almanya öne çıkıyor; sözgelişi 1871’de iş kazaları için işçilere tazminat sağlama uygulaması bu ülkede başlatıldı. Ondan sonrasında, Otto von Bismarck’ın Şansölye olduğu dönemde, 1883’te işçiler için mecburi esenlik sigortası getirildi.
1889’da emeklilik maaşı sisteminin uygulanmaya başlamasıyla Almanya’daki toplumsal devlet uygulamaları daha da güçlendi. Süre içinde, toplumsal harcamaların gayrisafi yurt içi hasıla içindeki oranı artış gösterdi; 1900 senesinde averaj yüzde 3 olan bu oran, 1915’te yüzde 5’i aştı ve günümüzde averaj yüzde 29 seviyesine ulaştı.
Bu gelişmeler, Almanya’nın geniş ve etkin bir toplumsal güvenlik ağına haiz bulunduğunu ve eli açık toplumsal yardımlar sunduğunu gösteriyor. Almanya, iş güvenliği, işsizlik maaşı, çocuk ve aile yardımları ile emeklilik güvencesi benzer şekilde çeşitli toplumsal devlet avantajları yardımıyla dengeli bir gelir dağılımı sağlarken, gerekseme sahipleri için birçok toplumsal yardım olanağı sunmaya devam ediyor.
Senelik izin ve extra izinler
Almanya’daki toplumsal devlet yapısının sunmuş olduğu en büyük faydalardan biri, çalışanlara tanınan senelik izin haklarıdır. Türkiye’de ücretli izin alabilmek için bir senelik emek verme şartı aranırken, Almanya’da çalışmaya başladığınız andan itibaren ücretli izin haklarınız doğar.
Türkiye’de senelik izin süresi, emek verme süresi ve yaşa nazaran 14 ile 26 gün içinde değişiklik gösterirken, Almanya’da bu süre 5 gün emek verme temeline nazaran minimum 20, 6 gün için ise 24 gün olarak hesaplanıyor. Bir tek, birçok Alman şirketi, her 12 günlük emek verme için bigün ücretli izin kuralıyla çalışanlarına senelik 30 gün izin veriyor ve bu durum çalışanlar için büyük bir avantaj oluşturuyor.
Ek olarak, fazla mesai saatleri yıl sonunda toplanarak senelik izin sürenize ekleniyor, bu da mesai saatlerinizin karşılığında extra izin günleri kazanabileceğiniz anlamına geliyor.
Almanya’da, senelik ücretli izinlerin yanı sıra, ülke genelinde kutlanan resmi tatillerde de izin kullanma hakkına sahipsiniz. Bununla birlikte, bölgesel ve eyalet bazında farklılık gösteren ek tatiller de olabilir, bu da çalışanlara extra dinlenme fırsatı sunuyor.
Sosyal devlet Almanya’da işinizin korunması
Almanya’da emek verme yaşamı, eşitlik ve adil işlem ilkeleriyle şekillendirilmiş güçlü iş yasalarıyla korunuyor. İşten çıkarmalar, hafife alınmayacak bir prosedür ve çalışanların korunmasına yönelik katı kurallar içeriyor.
Almanya’daki Kündigungsschutzgesetz (İşten Çıkarılma Koruma Yasası) altında, işverenlerin çalışanlarını yalnızca geçerli ve kanıtlama edilebilir sebeplerle işten çıkarmaları mümkün. İşten çıkarma sebepleri içinde yaş, cinsiyet, cinsel yönelim, din yada etnik köken benzer şekilde ayrımcı nedenler kesinlikle yer alamıyor.
Hamilelik esnasında işten çıkarılma Almanya’da kati olarak yasak. Bu koruma, hamileliğin başlamasından itibaren ve doğum sonrası ilk dört ay süresince, ek olarak alınan doğum izni süresince sürüyor. Organik ki hamilelik ve tahmini doğum zamanı hakkında işverene informasyon vermek çalışanın sorumluluğu.
Doğum izni, anne ve baba için geçerli bir hak ve her çocuk için en fazla üç yıl süreyle işten ayrılma imkanı bulunuyor Bu süreçte, haftada 30 saate kadar kısmi çalışmaya olanak tanınırken, doğum izni süresince maaş ödenmiyor. Bir tek Ebeveyn Para Yardımı (Elterngeld) almak suretiyle müracaat yapılabiliyor.
Ebeveyn Para Yardımı, maaşın averaj yüzde 65’ini kapsar ve bu destek, minimum iki ay ve maksimum on iki ay süreyle sağlanmaya devam ediyor. Eğer her iki ebeveyn de yardımı talep ederse, toplam süreye ek olarak iki ay daha yardım alınabiliyor. Almanya’da bir evladınız olduğunda, 14 aya kadar maaşınızın büyük bir kısmını alabilirsiniz. Doğum izni süresince bir oldukca süre işten çıkarılmazsınız ve izin sürenizin bitimiyle işinize geri dönme hakkınız bulunur.
Finansal açıdan, bazı durumlarda Almanya’da işten çıkarılma, bilhassa şirketlerin tekrardan yapılanma yada engelleme süreçlerinde, çalışanlar için avantajlı olabilir. Firmalar, bir oldukca süre toplu işten çıkarma durumlarında, gönüllü ayrılıkları teşvik ederek çalışanlara eli açık tazminat paketleri sunabilir. Bu, çalışanların kimi süre üç yıla kadar maaşlarını toplu ya da aylık taksitler halinde alarak işten ayrılmalarını sağlayabilir.
İşsizlik maaşı
İşsizlik maaşı, çalışanların ve iş arayanların haklarını korumaya yönelik önemli uygulamalar içinde bulunuyor. Benzer şekilde Türkiye’de de işsizlik maaşı sistemi mevcut. Her iki ülkenin işsizlik yardımı sistemlerinde dikkat çeken farklılıklar bulunuyor organik ki.
Sözgelişi, Türkiye’de işten ayrılma şekli işsizlik maaşı alma hakkını etkilerken, Almanya’da bu hak kendi isteğiyle işten ayrılanlar da dahil olmak suretiyle geniş bir yelpazede geçerliliğe haiz. Almanya’da işsizlik maaşı I (Arbeitslosengeld I – ALG I) alabilmek için temel kriter, son 24 ay içinde minimum 12 ay sigortalı çalışmış olmak. Buna karşılık, Türkiye’de iş akdi sona ermeden önceki üç yıl içinde minimum 600 gün işsizlik sigortası primi yatırılmış olması gerekiyor.
Sosyal devlet Almanya’da işsizlik maaşının miktarı ve süresi, sigorta primi ödeme süresine ve kişinin yaşına nazaran farklılık gösterirken, Türkiye’de bu süre ödenmiş prim gün sayısına nazaran belirlenir.
Almanya’da işini kaybeden kişi, evladı var ise 12 aylık maaşının yüzde 67’sini, evladı yoksa yüzde 60’ını alabiliyor. Türkiye’de ise son 4 aylık prime esas kazançların aylık averajına bakılarak, günlük averaj kazancın yüzde 40’ına denk düşen bir ödeme yapılıyor.
Türkiye’de işini kaybeden bir kişi, son üç senelik emek verme süresi 600 günse 180 gün, 900 günse 240 gün, 1080 günse 300 gün işsizlik maaşı alabilir. Almanya’da ise, 50 yaş altı kişiler 12 ila 24 ay arası çalışmışlarsa 6 aydan 12 aya kadar, 50-55 yaş arası 30-36 ay çalışmışlarsa 15 aydan 18 aya kadar, 58 yaş üstü ve 48 ay çalışmışlarsa 24 aya kadar işsizlik maaşı alabilir.
Ek olarak, Almanya toplumsal yardım sistemine ek olarak, işsizlik maaşı II (Arbeitslosengeld II – ALG II) olarak malum ve ALG I kriterlerini karşılamayan ya da işsizlik maaşı süresi dolan kişilere yönelik bir yardım daha sunar. Bu yardım, kişinin yaşam durumuna nazaran değişiklik gösterir.
Almanya’da çocuk yardımı
Almanya’da genç ebeveynlerin aile ve iş yaşamını dengelemesi zor olabilir, bilhassa de reşit olmayan yaşlarda çocuk sahibi olanlar için. Bundan dolayı, Alman hükümeti Ebeveyn Para Yardımı (Elterngeld) benzer şekilde desteklerle aileleri desteklemeyi amaçlıyor. Eğer çocuğunuza bakmak için emek verme hayatından geçici bir süre ayrılmanız gerekiyorsa, bu yardımdan faydalanabilirsiniz.
Çalışanlar, öğrenciler, mesleki eğitimde olanlar ve evde süre geçiren ebeveynler dâhil, tamamımız bu yardım için başvurabilir. Ebeveyn yardımı, biyolojik çocuklar, eşin biyolojik evlatları, koruyuculuğunuz altındaki yada evlat edinilen çocuklar için geçerlidir ve her çocuk için 12 aylık bir destek sunar.
Ebeveynler yardımı paylaşmaya karar verirlerse, toplamda 14 aya kadar yardım alabilirler. Bekar ebeveynler için bu süre 14 aya kadar uzayabilir ve yarı oranda yardım alarak bu süreyi 24 aya çıkarmak mümkündür. Eğer haftada 25 ila 30 saat arası çalışıyorsanız, bu süre 4 ay daha uzatılabilir.
Diğeri taraftan, çocuk parası yardımı (Kindergeld) Almanya’da aileleri maddi olarak destekleyen toplumsal yardımlardan biri. Bu yardımdan yararlanmak için ebeveynlerin Almanya’da yaşaması gerekiyor. Çocuk ise ya aynı evde ya da bir AB ülkesi ya da Almanya’nın toplumsal güvenlik anlaşması yapmış olduğu bir ülkede, sözgelişi Türkiye’de, yaşamalı.
Kindergeld, çocuk 18 yaşına kadar, iş arıyorsa 21 yaşına kadar, ilk mesleki eğitimdeyse 25 yaşına kadar alınabilir. Bekar ebeveynler, çocuğun diğeri ebeveyni kafi gelire haiz olmasına rağmen nafaka ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğinde nafaka yardımı talep edebilir.
Bu, çocuğun yasal minimum geçim standartlarına nazaran bir nafaka miktarını güvence eder. Eğer çocuk para yardımı alınıyorsa yada çocuğun diğeri ebeveyni nafaka ödüyorsa, bu miktarlar alınacak nafaka yardımından düşülür. Nafaka yardımı, çocuk 18 yaşına gelene kadar en fazla 72 ay süreyle alınabilir.
Sosyal devlet Almanya’da emeklilik güvencesi
Almanya’nın toplumsal devlet prensipleri içinde, emeklilik dönemine hususi avantajlar önemli bir yer tutuyor. 2021’den itibaren hayata geçirilen Temel Emeklilik Güvencesi (Grundrente) programı, düşük gelirli işlerde emek harcayarak emekli olan bireylere ekonomik destek sunuyor.
Bu program, senelik prim ödemelerine dayalı kazançların yüzde 30 ile yüzde 80 içinde değişen oranlarda maaş alan emeklilere yönelik uygulanıyor.
Almanya’da emeklilik, yaşlı nüfusun artmasıyla daha azca cazip bir hal alarak halk içinde sıkça tartışılan bir mevzu haline geldi. Emeklilik, toplumsal bir hak olmasına karşın, birçok emekli Almanya’da yaşamakta güçlük çekiyor. Bu sebepten, emeklilik dönemlerini ekonomik açıdan daha avantajlı ve kültürel olarak da daha yakın hissettikleri Türkiye’de geçiren Almanya kökenli birçok emekli bulunuyor.
Kısacası, Almanya, çalışanlarından işini kaybedenlere, gençlerinden yaşlılarına kadar her bireye çeşitli imkanlar sunan bir toplumsal devlet anlayışı izliyor. Güvenli bir bugün ve gelecek arayışında iseniz, Almanya sizin için uygun bir tercih olabilir.